22 Aralık 2020 Salı

Modern bahcecilikte hibrid yontem

Yükseltilmiş Kazısız Yataklarda Bahçecilik
Hobi bahçeciliği denildiği zaman son yıllarda dünyada iki yöntem akla geliyor.
1- Raised bed gardening (yükseltilmiş yatak bahçeciliği)
2- No dig gardening (kazısız bahçecilik)
Bunlara ben de bir ilave yapayım; Her ikisini birleşimi olan 
3- Raised no dig bed gardening (yükseltilmiş kazısız yataklarda bahçecilik)
Yükseltilmiş Sebze Yatakları Nedir?
Yabani otlarla ve zararlılarla mücadele, kardeş ve refakatçi bitkileri bir arada dikme, su ihtiyacını azaltma, toprağın verimli tabakasının kaybının önlenmesi gibi nedenlerle, etrafı çeşitli materyallerle sınırlandırılmış, tabanı kabaca bahçenin esas toprağından yalıtılmış sebze yataklarıdır.
Raised Beds for Vegetable Production | Small Farm Sustainability
Kazısız Bahçecilik Nedir?
Tabanı bahçenin esas toprağından yalıtılmış, kompost, torf, iyi yanmış hayvan gübresi, saman, temiz dere kumu gibi malzemeler serilmiş sebze yataklarında ekim - dikim yapmaktır. Bu sebze yatakları asla kazılmaz. eski bitkiler söküldükten sonra tırmıkla düzeltilir ve her seferinde 3-5 cm kompost eklenerek yeniden ekim dikim yapılır.
Görüntünün olası içeriği: bitki, çiçek, çim, açık hava ve doğa 
image credit: Charles Dowding 
Yükseltilmiş Kazısız Yataklarda Bahçecilik Nedir?
Etrafı tahta, taş ve benzeri materyalle sınırlandırılmış, tabanı bahçenin esas toprağından yalıtılmış sebze yataklarında, kazı yapılmadan, her ekim dikim öncesi taze kompost eklenerek yapılan bahçeciliktir.
 

7 Mart 2020 Cumartesi

Bitkilerde Besin Elementleri Eksikligi Nasıl Anlaşılır


Zayıf Gelişen Fideler ve Çözüm Yolları


Birçok bahçe sevdalısı fide için tohum ekmeye başladı bile. Fideler ortaya çıktıktan sonra karşılaşılabilecek en yaygın sorunlardan biri fidelerin zayıf gelişmesidir. Hassas bir sapa sahip soluk, ince, kırılgan fideler dik kalmakta zorluk çekerler, yavaşça gelişir ve hastalıklara duyarlı olurlar.

Uzun ince, soluk ve zayıf fide gelişmesinin başlıca nedenleri ve çözümü şöyle sıralanabilir;
Bu nedenler tek tek veya bir arada fidelerin aşırı uzamasına katkıda bulunabilir. 
1. 🌱 Işık eksikliği.
Çoğu zaman, zayıf fide gerlişmesi şiddet ve nitelik bakımından aydınlatma eksikliği ile ilişkilidir.

✔️ Tohum ekili kapları iyi aydınlanan pencere önüne yerleştirin. Kış aylarında, ilk fidelerin ortaya çıktığı andan itibaren fideler yetersiz aydınlatmadan etkilenir. Güneş yetersiz ise mor ötesi veya normal florasan lambalarla fidelerin desteklenmesi gerekebilir.

2.🌱 Sıkışık ekim.
Sıkışık bir ekimde bitkiler ışık, besin elementleri ve su için kendi aralarında rekabet etmeye başlar, mantar hastalıkları ve hızlı yayılma riski yüksektir.

✔️ Doğru sıklıkta ekim yaparak veya çıkan fidecikleri ayrı kaplara seyrelterek sorunu çözebiliriz.

3.
🌱 Yanlış sıcaklık koşulları (yüksek oda sıcaklığı)
✔️Çimlenme için tohumların daha yüksek bir sıcaklığa (ürüne bağlı olarak 22-26 ° C) ihtiyaç duyulduğunu ve fidelerin ortaya çıkmasıyla sıcaklığın 18-20 ° C'ye, hatta geceleri birkaç derece daha aşağı düşürülmesi gerektiğini unutmayın.

4.
🌱 Aşırı sulama.
Özellikle yüksek sıcaklık ile birlikte aşırı sulama yapılırsa bitkinin nem aramak için kök sistemini oluşturmasına izin vermez, aksine, toprak üstü kısmını aşırı gelişirken kök sistemi zayıf kalır. Ayrıca su fazlalığının hastalık geliştirme riskini de unutmayın.
✔️Sulama yaparken, toprağın üst tabakasının nemine odaklanın. Yüze ıslaksa yeterli nem vardır. Fideleri gündüz bulutlu havalarda püskürtme yöntemiyle sulayabiliriz. Güneşli sıcak havalarda ise yaprak yanığı riski vardır (yaprağın yüzeyindeki damlalar mercek etkisi yapar).

5. 🌱 Aşırı gübre.
Toprakta azot fazlalığıyla birlikte potasyum ve fosfor eksikliği fidelerin uzamasına neden olur.
✔️ Fideler için besin elementleri yönünden uygun bir toprak kullanın. Eksikliği hissedilen besin elementini sonradan yapraktan uygulayabilirsiniz.


6. 🌱 Ekim zamanına uyulmaması.
Fide elde etmek için tohumların erken veya geç ekimi, kalıcı yerine (bahçeye) zamansız dikmek anlamına gelir. Gecikmeler bitki gelişimini ve sonraki hasadı olumsuz etkiler.
 
✔️ Bölgenizdeki hava koşulları göz önüne alarak, fidan dikimi tohumlarının zamanlamasını dikkatlice hesaplayın.

25 Şubat 2020 Salı

Kendi Tohumumuzu Kullanmanın Faydasi

Baharın kendini göstermeye başladığı bugünlerde hepimiz yeni sezon hazırlıklarına başlama heyecanı içindeyiz. Çeşit çeşit tohumlar satın alıyor ya da tanıdıklardan tohum topluyoruz. Başka kaynaklardan aldığımız tohumlardan ne çıkacağını kim bilebilir ki?
Ancak meyve verdiğinde tohumun adına doğru olup olmadığını anlarız ve o zaman da iş işten geçmiş, bir sezon kaybetmiş oluruz. Yeni çeşitler için dış kaynaklardan faydalansak ta, beğendiğimiz çeşitlerin tohumlarını kendimizin alması daha doğru olur.
Bu nedenle kendi tohumumuzu kendimiz almamız büyük önem taşır.
Kendi ürettiğimiz tohumların bir başka avantajı da çimlenme başarısıdır.
Burada geçen sezon bahçeden ayırdığım ve satın aldığım tohumlarla bir deneme yapmak istedim. Deneme hala devam etmekle birlikte bazı net sonuçlarını da aldım.
Deneme için satın aldığım acı urfa biberi, kendi ürettiğim jalepeno biberi ve domates ile yine kendi ürettiğim iki salatalık çeşidini kullandım.

  
 23 Şubat 2020 tarihinde tohumları kağıt peçete arasına koyup ısladım, peçeteleri katlayıp üst üste bir çay tabağına yerleştirdim. Bu tabağı da ince bir naylon poşet içine koyıp ağzını bağladım. Mutfakta bir köşeye kaldırdım.





Bir gün sonra (24 Şubat) tohumların görüntüsü aşağıdaki gibi oldu. 
Salatalık tohumları hemen çimlemişti. Biber ve domates tohumları sadece su alıp şişmişler.

 Ertesi gün (25 Şubat) tarihinde diğer tohumlarda bir değişiklik yokken salatalık tohumları pamuksu kökler vermeye ve yeşermeye başlamıştı. Akşam salatalık tohumlarını bir birim bahçe toprağı, bir birim dere kumu, bir birim yanmış sığır gübresinden oluşan harçlarla viyollere taşıdım.



Şimdi gelişmeleri bekliyoruz.

10. gün

Viyolün sol tarafında tek sıra satın alınan Urfa acı kırmızı biber tohumu, yanındaki iki sıra meyveden çıkarttığım kırmızı jalepeno biber, sonraki iki sıra kendi meyvelerimden elde ettiğim domates, sonraki dört sıra bahçemizden alınan ikişer sıra iki farklı salatalık tohumunun 10. gündeki görünümüdür.






14 Şubat 2020 Cuma

Haydi Pratik Fındık Turp Yetiştirelim !

Fındık ya da parmak turplar 40 günde olgunlaşmaları ve ıtırlı lezzetleriyle bahçe müdavimlerinin gözdeleri arasındadır. Soğuk günlerde bile kolayca yetişirler fakat güneş ve ısı yetersiz olduğunda aromaları azalır.

Bugün 15 Şubat. Şimdi ekersek 40 gün sonra, yani 25 Mart'a kadar, havalar soğuk giderse en geç 10 Nisan'a kadar turplarımız hasat olgunluğuna gelecektir.
Yapılacak işlemleri maddeler halinde sıralayalım.


1- Küçük gözlü viyolleri kendi hazırladığımız torf veya 2 birim bahçe toprağı bir birim elenmiş yanmış hayvan gübresinden oluşan harç ile dolduralım.

2- Viyol içindeki toprağı bastırıp parmağımızla hafif çukurlar açalım.



3- Her göze bir ya da iki tohum gelecek şekilde tohumları yerleştirelim.  Tohumların üzerini az bir miktar toprakla örtüp elimizle bastıralım.
4- İyice sulayarak viyolümüzü ılık, güneş alan, uygun bir yere kaldıralım. Bundan sonraki süreçte sürekli toprağımızın nemlil tutalım.

5- Dört hafta sonra (15 Mart) turp fidelerimiz oluşup ve esas yapraklar uç vermeye başladığında açık havaya nakletme zamanı gelmiş demektir.

6- Dikeceğimiz yere sivriç kullanarak 15 cm arayla çukur açalım.


7- Fidelerimizi bu çukurlara dikelim.


8-  Henüz soğuklar devam eden bölgelerde (örn. Karadeniz) çukurların nispeten geniş ve derin olmasına ve fidelerimizin toprak seviyesinden bir iki cm aşağıda kalmasına dikkat edelim. Böylece soğuk rüzgarlardan daha az etkileneceklerdir.
9- Soğuklar devam ettiği yerlerde diktiğimiz fidelerin üstünü bir naylon örtü ile örtelim. Kenarlara tuğla koyarak, naylonun fidelerden tuğla yüksekliği kadar yukarda kalması sağlanabilir.


10- Yaklaşık 20 gün sonra (5-10 Nisan) turplarımız hasata hazır hale gelecektir.


 Photos credit Charles Dowding






11 Şubat 2020 Salı

3 Kızkardeş Yöntemi ile Refakatçi Ekim Uygulaması

Bir önceki yazımızda "geleneksel tarımda bitki komşuluğu"nun çeşitli yönleri, sağladığı faydalar ve uygulama şekilleri hakkında kısaca bilgi verilmişti. Bugün ise bahsi geçen ve Kuzey Amerika Yerlileri'ne atfedilen "üç kızkardeş yöntemi"ni detaylandırmaya çalışacağız.
Organik tarım, permakültür, atalık tohum, geleneksel tarım, ekosistem temelli tarım gibi süslü terimler günümüzde çok popülerdir. Fakat genellikle kalıp bilgiler dışında uygulamaların altı boş kalıyor. Çevresel, iklimsel ve / veya sosyal kaygılar nedeniyle metropol yaşamından kaçmak ve permakültür veya organik tarım yaparak doğayla barışık yaşamak isteyen pek çok kişi var. Ama geleneksel tarım yapan atalarıyla ve atalarının kadim tarım bilgileriyle bağını koparmış bir neslin geleneksel tarımda başarıya ulaşması oldukça zahmetli bir yoldur. Bu yolu sıkılmadan, bıkmadan, gereksiz oranda yorulmadan ve hak ettikleri oranda ürün elde ederek aşmaları ancak ay takvimi, refakatçi bitki polikültürü, cezbedici ve caydırıcı bitkiler, mikoriza, yararlı bakteriler, bitki morfolojisi ve anatomisi konularında bazı sırlara sahip olmalarıyla daha kolay mümkün olacaktır. Burada basit bir uygulama olan 3 kızkardeş anlatılırken bazı az bilinen veya ihmal edilen sırları da ortaya koyacağız.
Bu yöntem sadece Kuzey Amerika'da değil dünyanın pek çok yerinde aynı ya da  farklı bitki çeşitleri kullanarak uygulanmaktadır. Domates, nohut, kadife çiçeği üçlüsü de bahçelerde birbirine çok iyi şekilde refakat edebilir. Buna kısaca polikültür ya da çok türe dayanan tarım diyebiliriz. Tarımda polikültürün nedenleri hakkında önceki yazıda bilgi vermiştik.
Kuzey Amerika Yerlileri fasülye, mısır ve kabaktan oluşan üçlüye üç kızkardeşler adı vermekte ve bunları birlikte ekmektedir. Daha önce de değindiğimiz gibi bu eski bir efsaneye dayanmaktadır.
Öncelikle bu üç bitkinin özellikleri ve refakatçi rolleri hakkında kısaca bilgi verelim.
Fasülye
Bahçeciliği besin elde etme yolu olarak görüyorsak beslenmede dengeyi gözetmek gerekir. Fasülye bir baklagildir (herkes bunu bilir). Fasülyenin 3 kızkardeş arasına girmesinin nedenlerinden birisi de onun baklagil olmasıdır. Çünkü baklagiller tıpkı hayvansal besinler gibi iyi bir protein kaynağıdır.
Bu yöntemde kullanılan fasülyeler sırık tipi, sarmaşık gibi bir desteğe sarılarak büyüyen çeşitlerdir. Oturak tipi çeşitler bu yöntem için uygun değildir.

Fasülye doğru yere ve doğru ekim yapıldığında atmosferde %70 oranında bulunan azot gazını tutarak köklerinde biriktirir. Doğru yer ve doğru ekimden kastımız, fasülyenin azotu tutmasını sağlayan bakterilerin varlığı ve bu varlığı destekleyecek ortamdır.
Bahçenizde aşırı ilaç kullanıyorsanız, sürme işlemini fazla yapıyorsanız, bahçe atıklarını ve anızları bahçe içinde yakıyorsanız veya başka nedenlerle toprağınızın düzeni bozulmuşsa bu bakteriler bahçenizde doğal olarak bulunmayabilir. Hatta siz sonradan ilave etseniz bile bahçeniz onların gelişimi için uygun özellikleri taşımıyor olabilir.
Günümüzde makinelerle ekilip hasat edilen, makinelerde kurutulan endüstriyel tohumlarda adı geçen bakteriler (Rhizobium spp.) bulunmaz. Bakterileri elde etmek için ya doğal tohum kullanmalıyız ya da uygun bakteri kültürünü satın alıp ekimden önce tohumlara uygulamalıyız. Bunu yapmadığımızda fasülyeden verim alınamaz ve geleneksel yöntemlerden uzaklaşıp endüstriyel tarım yöntemleri uygulamak zorunda kalırız. Yani diğer bitkileri bırakın, kendine yetecek azotu bulamayacağı için fasülye azot sağlayan doğal veya sanayi tipi gübrelerle desteklenmek zorunda kalınacaktır.

Dolayısıyla böyle bir tohum üç kızkardeşler uygulaması için veya refakatçi bitki olarak kullanılamaz.
Mısır
Mısır bir hububattır. Yani buğday, arpa, çavdar, yulaf ile aynı sınıfta yer alır. Beslenme açısından hububatlar ekmek ve hamur işleri, daha doğrusu nişasta (karbonhidrat) kaynağı olarak sofralarda önemli yer tutar.

Mısırın 3 kızkardeş içindeki rolü ürün vermek, havalanıp mantar hastalıklarından uzak kalmak için bir desteğe ihtiyaç duyan sırık tipi fasülyeye destek olmaktır.
Uzun ve güçlü bitki gövdesi, doğru yetiştirildiğinde derinlere kadar inen ve fazla suya ihtiyaç duymayan kökleri vardır. Tipik bir geçiş bölgesi bitkisi olarak çok verim almak için yapay gübre ve suyu basıp böceklere ve mantarlara karşı dayanıksız hale getirmemek gerekir. Ekim sonrası toprağı biraz nemli kalsın, seyrek sulansın ki kökler yüzeyde kalmak yerine derinlere inebilsin. Bir karış boy attıktan sonra o nasılsa ihtiyacı olan suyu toprağın derinlerinden veya geceleri düşen çiğden karşılayacaktır. Mısırın geniş ve uzun yaprakları kırağı, çiğ veya hafif bir yağmurda suyu tutarak koltuklarında biriktirir ve köküne doğru yönlendirir. Bu su yakalama özelliği ile yanında yetişen fasülye ve kabağı da desteklemiş olur.

Kabak
Bir sebze olan kabağın taze sebze olarak tüketilen ve olgun evresinde tatlı olarak değerlendirilen çeşitleri vardır. Coğrafyamızda çiçeği ve tohumları ayrıca besin olarak değerlendirilir.
Bu oyunda kabağın rolü, geniş yapraklarıyla örtücülük özelliği nedeniyile mısır ve fasülyelerin diplerinde gölge oluşturarak yabani otların gelişimini sınırlamasıdır.
Kabak bolca azot ve özellikle potasyuma ihtiyaç duyar. Potasyum için odun külü en iyi doğal çözümdür.
[Toprağınızı azot, potasyum, fosfor ve diğer elementler ile doğru mikrobial fauna bakımından zenginleştirmek istiyorsanız bahçe atıklarınızı kompostlaştırabilir veya doğal olarak çürümeye bırakabiliriz. Bahçeye dağınık bir şekilde çürümeye bırakacaksak, zararlıları saklama ve çoğaltma yönünden dikkatli olmalıyız. Yılanı, faresi, kertenkelesi, yırtıcı ve böcekçil kuşları, haşere tüketicisi böcekler ve mantarların gelişimini sınırlayan pH bakımından ekolojik dengesi bozuk bir bahçede en doğru yöntem çürümenin kontrollü olarak kompost kasalarında sağlanmasıdır.]
Üç Kızkardeş Uygulaması
Uygulamada önce mısır tohumları toprakla buluşturulur. Mısır ekim zamanını don tehlikesi belirler. Ege bölgesinde Mart sonunda (Eski takvime göre Mart dokuzu fırtınasından, yani 22 Mart'tan sonra), Karadeniz ve Marmara Bölgesinin ılıman alanları için Aprul beşi (18 Nisan), karasal iklim olan yerlerde hıdırellezden (7 Mayıs) sonra ekim yapılabilir. Mısır tohumlarını ekerken bir yemek kaşığı odun külünü ekeceğiniz yere saçmak tohumu böceklerden koruma açısından faydalı olabilir.
İkinci olarak fasülyeler, ektiğimiz mısırlar bir karış boy attıktan sonra, kökünden 15-20 cm uzağa ekilir. Fasülyeleri ekmeden bir gece önce suda bekletmek tohumun böcekler yemeden hızla çimlenmesine faydalı olur. Bir mısır için beş fasülye yeterlidir.
Üçüncü olarak fasülyeler toprak yüzeyine çıkıp iki tohum yaprağı tam boyuta eriştikten sonra (yaklaşık fasülye ekiminden 7-10 gün sonra) iyi gelişen üçü bırakılır ve diğer ikisi bahçeden uzaklaştırılır. Kabak tohumları mısırdan en az üç karış, fasülyelerden iki karış uzakta toprakla buluşturulur.


9 Şubat 2020 Pazar

Geleneksel Tarımda Bitki Komşuluğu

Doğru seçilmiş komşu bitkiler organik tarımda verimliliğin anahtarıdır.
Bazı bitkiler böcekler ve benzeri bitki zararlıları için itici özellikleri nedeniyle komşu bitkilere koruma sağlarken bazı bitkiler de atmosferden tutukları azot veya oluşturdukları bileşikler nedeniyle komşu bitkilerin daha iyi beslenmesine katkı sağlarlar.
Bitki ortaklığı konusunda üç kızkardeş bitki herkesin bildiği bir örnektir;
Kuzey Amerika yerlilerinin efsanesine göre mısır, kabak ve fasülye ‘Ulu Manitu’nun üç kızkardeşiymiş ve birbirine destek olurlarmış. Biri eksik olduğu zaman, diğer ikisi yaşayamazmış. Bu nedenle, birlikte ekilmeleri gerekirmiş. Efsaneyi hayatlarına uygulayan kızılderililer, binlerce yıldır bu üç kızkardeşi yan yana dikme alışkanlığını sürdürüyorlar.

Eskiden Samsun ve çevresinde bu yöntem bazen fasülyenin yerini nohut almak kaydıyla aynı tarlada yetiştirilirdi.  Yine bölge insanı tütün tarlalarındaki domates ve mısır karıklarını hatırlayacaktır.
Azot Desteği
Örneğin havuç, turp, marul sıraları arasında ekeceğimiz bezelye onların azot ihtiyacını karşılayacaktır.
Sonbahar sonunda bahçeue ekilecek bakla da azot desteği bakımından önemli olmakla beraber havalar ısındıktan sonra baklanın bitki bitleri için çok cazip hale geldiği unutulmamalıdır. Azot desteği bakımından nohut ve bazı süs fasülyeleri de faydalı olacaktır.

İtici ve Cezbedici
Itırlı bitkiler ve bazı çiçekler böcekler tarafından sevilmez. Fakat bitki döllenmesinin vazgeçilmezi olan arılar için çok caziptirler. Bu nedenle bahçenizde orada burada ada çayı, nane, kekik ve lavanta gibi bitkileri bulundurun.
Kadife çiçeği zararlı böcekler için itici fakat arılar için çekici özelliğiyle domates sıralarına üç beş domatesten sonra girmesi gereken bitkilerdir.

Mikoriza
Bazı otsu bitkiler, çalılar ve ağaçlar mantarlarla mikorizial bağ kurarak karşılıklı olarak birbirlerini desteklerler. Özellikle meyve bahçelerinde doğal üretimin sağlanması için bahçenin kimyasallardan uzak tutulması ve fazla işlenmemesi önemlidir.

Bitki çeşitliliği iyi kontrol edilir ve bilinçli yapılırsa birbirini destekler ve bahçemizden hastalıkları ve zararlıları uzak tutar. Bazı yabani bitkilerin hastalık ve zararlılar için stok özelliği taşıdığını da unutmamak gerekir. Örneğin yabani turp, hardal ve benzeri bitkiler beyaz lahana kelebeği için kışlama ve beslenme imkanı sağlar.
Kuşların ve kertenkelelerin bahçemizde barınma imkanı bulması böceklerle mücadelemizde bize çok yardımcı olabilir. Bu nedenle bülbül, kızılgerdan ve benzeri böcekçil kuşlar, kerkenez, atmaca, doğan gibi kemirgenlerle beslenen kuşları bahçemizde misafir edecek ağaç ve çalıları mutlaka korumalıyız.

Domates ve Biberlerde Çiçek Burnu Çürüklüğünü Yönetmek

  Domates, biber ve patlıcanlarında "Blossom End Rot ( BER )" sorunuyla sık sık karşı karşıya kalıyoruz. BER, meyvenin çiçek ucun...