Bir önceki yazımızda "
geleneksel tarımda bitki komşuluğu"nun çeşitli yönleri, sağladığı faydalar ve uygulama şekilleri hakkında kısaca bilgi verilmişti. Bugün ise bahsi geçen ve Kuzey Amerika Yerlileri'ne atfedilen "üç kızkardeş yöntemi"ni detaylandırmaya çalışacağız.
Organik tarım, permakültür, atalık tohum, geleneksel tarım, ekosistem temelli tarım gibi süslü terimler günümüzde çok popülerdir. Fakat genellikle kalıp bilgiler dışında uygulamaların altı boş kalıyor. Çevresel, iklimsel ve / veya sosyal kaygılar nedeniyle metropol yaşamından kaçmak ve permakültür veya organik tarım yaparak doğayla barışık yaşamak isteyen pek çok kişi var. Ama geleneksel tarım yapan atalarıyla ve atalarının kadim tarım bilgileriyle bağını koparmış bir neslin geleneksel tarımda başarıya ulaşması oldukça zahmetli bir yoldur. Bu yolu sıkılmadan, bıkmadan, gereksiz oranda yorulmadan ve hak ettikleri oranda ürün elde ederek aşmaları ancak ay takvimi, refakatçi bitki polikültürü, cezbedici ve caydırıcı bitkiler, mikoriza, yararlı bakteriler, bitki morfolojisi ve anatomisi konularında bazı sırlara sahip olmalarıyla daha kolay mümkün olacaktır. Burada basit bir uygulama olan 3 kızkardeş anlatılırken bazı az bilinen veya ihmal edilen sırları da ortaya koyacağız.
Bu yöntem sadece Kuzey Amerika'da değil dünyanın pek çok yerinde aynı ya da farklı bitki çeşitleri kullanarak uygulanmaktadır. Domates, nohut, kadife çiçeği üçlüsü de bahçelerde birbirine çok iyi şekilde refakat edebilir. Buna kısaca polikültür ya da çok türe dayanan tarım diyebiliriz. Tarımda polikültürün nedenleri hakkında önceki yazıda bilgi vermiştik.
Kuzey Amerika Yerlileri fasülye, mısır ve kabaktan oluşan üçlüye üç kızkardeşler adı vermekte ve bunları birlikte ekmektedir. Daha önce de değindiğimiz gibi bu eski bir efsaneye dayanmaktadır.
Öncelikle bu üç bitkinin özellikleri ve refakatçi rolleri hakkında kısaca bilgi verelim.
Fasülye
Bahçeciliği besin elde etme yolu olarak görüyorsak beslenmede dengeyi gözetmek gerekir. Fasülye bir baklagildir (herkes bunu bilir). Fasülyenin 3 kızkardeş arasına girmesinin nedenlerinden birisi de onun baklagil olmasıdır. Çünkü baklagiller tıpkı hayvansal besinler gibi iyi bir protein kaynağıdır.
Bu yöntemde kullanılan fasülyeler sırık tipi, sarmaşık gibi bir desteğe sarılarak büyüyen çeşitlerdir. Oturak tipi çeşitler bu yöntem için uygun değildir.
Fasülye doğru yere ve doğru ekim yapıldığında atmosferde %70 oranında bulunan azot gazını tutarak köklerinde biriktirir. Doğru yer ve doğru ekimden kastımız,
fasülyenin azotu tutmasını sağlayan bakterilerin varlığı ve bu varlığı destekleyecek ortamdır.
Bahçenizde aşırı ilaç kullanıyorsanız, sürme işlemini fazla
yapıyorsanız, bahçe atıklarını ve anızları bahçe içinde yakıyorsanız
veya başka nedenlerle toprağınızın düzeni bozulmuşsa bu bakteriler
bahçenizde doğal olarak bulunmayabilir. Hatta siz sonradan ilave etseniz bile bahçeniz onların gelişimi için uygun özellikleri taşımıyor olabilir.
Günümüzde makinelerle ekilip hasat edilen, makinelerde kurutulan endüstriyel tohumlarda adı geçen bakteriler (
Rhizobium spp.)
bulunmaz. Bakterileri elde etmek için ya doğal tohum kullanmalıyız ya da uygun bakteri kültürünü satın alıp ekimden önce tohumlara uygulamalıyız. Bunu yapmadığımızda fasülyeden verim alınamaz ve geleneksel yöntemlerden uzaklaşıp endüstriyel tarım yöntemleri uygulamak zorunda kalırız. Yani diğer bitkileri bırakın, kendine yetecek azotu bulamayacağı için fasülye azot sağlayan doğal veya sanayi tipi gübrelerle desteklenmek zorunda kalınacaktır.
Dolayısıyla böyle bir tohum üç kızkardeşler uygulaması için veya refakatçi bitki olarak kullanılamaz.
Mısır
Mısır bir hububattır. Yani buğday, arpa, çavdar, yulaf ile aynı sınıfta yer alır. Beslenme açısından hububatlar ekmek ve hamur işleri, daha doğrusu nişasta (karbonhidrat) kaynağı olarak sofralarda önemli yer tutar.
Mısırın 3 kızkardeş içindeki rolü ürün vermek, havalanıp mantar hastalıklarından uzak kalmak için bir desteğe ihtiyaç duyan sırık tipi fasülyeye destek olmaktır.
Uzun ve güçlü bitki gövdesi, doğru yetiştirildiğinde derinlere kadar inen ve fazla suya ihtiyaç duymayan kökleri vardır. Tipik bir geçiş bölgesi bitkisi olarak çok verim almak için yapay gübre ve suyu basıp böceklere ve mantarlara karşı dayanıksız hale getirmemek gerekir. Ekim sonrası toprağı biraz nemli kalsın, seyrek sulansın ki kökler yüzeyde kalmak yerine derinlere inebilsin. Bir karış boy attıktan sonra o nasılsa ihtiyacı olan suyu toprağın derinlerinden veya geceleri düşen çiğden karşılayacaktır.
Mısırın geniş ve uzun yaprakları kırağı, çiğ veya hafif bir yağmurda suyu tutarak koltuklarında biriktirir ve köküne doğru yönlendirir. Bu su yakalama özelliği ile yanında yetişen fasülye ve kabağı da desteklemiş olur.
Kabak
Bir sebze olan kabağın taze sebze olarak tüketilen ve olgun evresinde tatlı olarak değerlendirilen çeşitleri vardır. Coğrafyamızda çiçeği ve tohumları ayrıca besin olarak değerlendirilir.
Bu oyunda kabağın rolü, geniş yapraklarıyla örtücülük özelliği nedeniyile mısır ve fasülyelerin diplerinde gölge oluşturarak yabani otların gelişimini sınırlamasıdır.
Kabak bolca azot ve özellikle potasyuma ihtiyaç duyar. Potasyum için odun külü en iyi doğal çözümdür.
[Toprağınızı azot, potasyum, fosfor ve diğer elementler ile doğru mikrobial fauna bakımından zenginleştirmek istiyorsanız bahçe atıklarınızı kompostlaştırabilir veya doğal olarak çürümeye bırakabiliriz. Bahçeye dağınık bir şekilde çürümeye bırakacaksak, zararlıları saklama ve çoğaltma yönünden dikkatli olmalıyız.
Yılanı, faresi, kertenkelesi, yırtıcı ve böcekçil kuşları, haşere tüketicisi böcekler ve mantarların gelişimini sınırlayan pH bakımından ekolojik dengesi bozuk bir bahçede en doğru yöntem çürümenin kontrollü olarak kompost kasalarında sağlanmasıdır.]
Üç Kızkardeş Uygulaması
Uygulamada önce mısır tohumları toprakla buluşturulur. Mısır ekim zamanını don tehlikesi belirler. Ege bölgesinde Mart sonunda (Eski takvime göre Mart dokuzu fırtınasından, yani 22 Mart'tan sonra), Karadeniz ve Marmara Bölgesinin ılıman alanları için Aprul beşi (18 Nisan), karasal iklim olan yerlerde hıdırellezden (7 Mayıs) sonra ekim yapılabilir. Mısır tohumlarını ekerken bir yemek kaşığı odun külünü ekeceğiniz yere saçmak tohumu böceklerden koruma açısından faydalı olabilir.
İkinci olarak fasülyeler, ektiğimiz mısırlar bir karış boy attıktan sonra, kökünden 15-20 cm uzağa ekilir. Fasülyeleri ekmeden bir gece önce suda bekletmek tohumun böcekler yemeden hızla çimlenmesine faydalı olur. Bir mısır için beş fasülye yeterlidir.
Üçüncü olarak fasülyeler toprak yüzeyine çıkıp iki tohum yaprağı tam boyuta eriştikten sonra (yaklaşık fasülye ekiminden 7-10 gün sonra) iyi gelişen üçü bırakılır ve diğer ikisi bahçeden uzaklaştırılır. Kabak tohumları mısırdan en az üç karış, fasülyelerden iki karış uzakta toprakla buluşturulur.